NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
مُسَدَّدٌ
وَمُسْلِمُ
بْنُ إِبْرَاهِيمَ
قَالَ
حَدَّثَنَا
حَمَّادٌ عَنْ
عَلِيِّ بْنِ
زَيْدٍ عَنْ
الْحَسَنِ
عَنْ أَبِي
بَكْرَةَ ح و
حَدَّثَنَا
مُحَمَّدُ بْنُ
الْمُثَنَّى
عَنْ
مُحَمَّدِ
بْنِ عَبْدِ
اللَّهِ
الْأَنْصَارِيِّ
قَالَ
حَدَّثَنِي
الْأَشْعَثُ
عَنْ
الْحَسَنِ
عَنْ أَبِي
بَكْرَةَ
قَالَ قَالَ
رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
لِلْحَسَنِ
بْنِ عَلِيٍّ
إِنَّ ابْنِي
هَذَا
سَيِّدٌ وَإِنِّي
أَرْجُو أَنْ
يُصْلِحَ
اللَّهُ بِهِ
بَيْنَ
فِئَتَيْنِ
مِنْ
أُمَّتِي
وَقَالَ فِي
حَدِيثِ
حَمَّادٍ
وَلَعَلَّ
اللَّهَ أَنْ
يُصْلِحَ
بِهِ بَيْنَ
فِئَتَيْنِ
مِنْ
الْمُسْلِمِينَ
عَظِيمَتَيْنِ
Muhammed ibn Abdullah
el-Ensari ile Ebu Bekre'den (rivayet
edildiğine göre):
Rasulullah Sallallahu
Aleyhi ve Sellem Hasen İbn Ali için: "Benim şu oğlum Seyyiddir. Onun
vasıtasıyla Allah'ın ümmetimden iki cemaatin arasını düzelteceğini ümid
ediyorum" demiştir.
Hammad hadisinde
(bulunan ifadeye göre Hz. Nebi Hz. Hasan için şöyle) demiştir: "Umarım
Allah onun vasıtasıyla, müslümanlardan iki büyük topluluğun arasını
düzeltir."
İzah:
Buhari sulh; fedailü
ashabi'n-nebiy, menakıb; Tirmizi, menakıb; Nesai, cum’a; Ahmed b. Hanbel, V,
38, 44, 49, 51.
Hattabî'ye göre
"seyyid" kelimesi "Halk’ın çoğunluğu" anlamına gelen
"sevad" kökünden gelir. Halkın büyük çoğunluğunun idaresini elinde
tutan ve onları idare eden başkan anlamına gelir.
Mevzumuzu teşkil eden
bu hadis-i şerif, özellikle fitne dönemlerinde her söz’ün kötüye yorumlanması
ve dolayısıyla fitne’nin körüklenmesine sebep olması tehlikesi kuvvetle
muhtemel olduğundan, bu dönemlerde münakaşalara girmekten ve münakaşayı devam
ettirmekten kaçınmanın lüzum ve ehemmiyetini ifade ettiği gibi, Hz. Hasan İbn
Ali'nin ileride iki müslüman cemaat’in arasında çıkacak olan ihtilafları
önleyeceğini haber vermesi bakımından da Hz. Nebi’in istikbale ait verdiği
haberlerle ilgili bir mucizesini teşkil etmektedir.
Gerçekten de, Hz. Hasan
(r.a.), Hz. Nebi’in vefatından sonra, Iraklılar'la Şam'lılar arasında
anlaşmazlıkta, bir fitne’nin çıkmasını önlemek amacıyla hakkı olan halifelik
davasından vazgeçmiş bu suretle iki büyük müslüman topluluğun arasını
düzeltmiştir. Bu iki topluluğun aralarında anlaştıkları sene, Larihe
"ittifak senesi" olarak geçmiştir.
Hadis-i şerifte Hz.
Nebi’in her iki topluluktan "İslam topluluğu" diye bahsetmesi ise,
Muaviye taraftarı olan Şam halkının da, Hz. Ali taraftarı olan Irak halkının
da, gerek Hz. Ali ile Hz. Muaviye arasında cereym eden savaşlara, gerekse
onların uzantısı olan daha sonraki savaşlara, katıldıkları için, dinden
çıkmamış olduklarına delâlet etmektedir.